Kan du verben på A1-nivån?
(A1 seviyesindeki fiileri biliyor musun?)
İsveççe’de başlangıç seviyesinde bilinmesi gerekli, gündelik hayatta en çok kullanılan fiilerden başlayarak kendinize kolaylık sağlayabilirsiniz. Bu fiiller gün içinde lazım olacak ve kullanmak durumundan kalacaksınız. Böylece hem bize en çok lazım olan fiilere öncelik vererek hem öğrenimimizi hem de motivasyonumuzu koruyor olacağız.
Bu yazıyı bir videodan takip ederek yazıyorum. Hem ben tekrar etmiş olacağım, hem de isveççe öğrenmek isteyenler için bir kaynak olacaktır. Aşağıdaki kaynakta kullanılan fiileri kullandım ve örneklendirdim. Aşağıdaki listede fiilerin mastar (infinitiv) formları kullanılmıştır, lütfen düzenli ve düzensiz fiilerin diğer çekimlerini sözlükten kontrol ediniz ve ihtiyacınıza göre çekimleyiniz.
Başlıkta 100 fiil diyoruz ancak bir fiilden türeyen farklı anlamlara sahip kalıpları da listeye eklediği için 112 adet oluyor. Lütfen 100 demişsin, 112 yazmışsın demeden önce buna dikkat ediniz 🙂
Bu blog yazısını ve fiil listesini PDF olarak buradan indirebilirsiniz.
Kaynak : https://www.youtube.com/watch?v=J4NTb5YZ_QU
Kendi örnek cümlelerinizi lütfen yorumlara yazmayı unutmayın!
# | Verb (Fiil) | Exempel (Örnekler) |
---|---|---|
1. | använda (kullanmak) | – Använd bilbältet! (Emniyet kemerini kullan!) |
2. | arbeta (çalışmak) | – Han arbetade vidare efter pensionen (Emeklilik sonrası çalışmaya devam etti) |
3. | avsluta (bitirmek) | – Nu slutar vi podden (şimdi podcast’i sonlandırıyoruz) |
4. | behöver (ihtiyacı olmak) | – Jag behöver tusen kronor (1000kr’a ihtiyacım var) |
5. | berätta (anlatmak) | – Berätta om när du var liten! (Küçüklüğünü anlat!) |
6. | besöka (ziyaret etmek) | – Vi besökte våra släktingar i Turkiet (Türkiye’deki akrabalarımızı ziyaret ettik) |
7. | betala (ödemek) | – Hon betalade fullt pris (Tam ücret ödedi) |
8. | bjuda (davet etmek) | – De bjöd mig på middag (Beni akşam yemeğine davet ettiler) |
9. | bli (olmak) | – Bli sjuk (Hasta olmak) – Bli med barn (gebe kalmak) |
10. | byta (değiştirmek) | – Vill du byta plats med mig? (Benimle yer değiştirmek ister misin?) |
11. | bära (götürmek, taşımak) | – Bära vatten (Su taşımak) |
12. | börja (başlamak, başlatmak) | – Jag började om igen (Yeniden başladım) |
13. | cykla (bisiklet sürmek) | – Var försiktig när du cyklar till skolan (Bisikletle okula giderken dikkatli ol) |
14. | dansa (dans etmek) | – Ska vi dansa? (Dans edelim mi?) |
15. | dricka (içmek, içki içmek) | – Jag varken röker eller dricker (Ne sigara ne de alkol içerim) |
16. | dö (ölmek) | – Barnen dör av svält (Çocuklar açlıktan ölüyor) |
17. | fika (kahve içmek) | – Vill du fika eftermiddag? (Öğleden sonra kahve içelim mi?) |
18. | finnas (olmak, bulunmak) | – Det finns lite bröd kvar (Biraz ekmek var) |
19. | flyga (uçmak) | – Flygplanet flög på låg höjd (Uçak alçaktan uçtu) |
20. | fråga (sormak) | – Han frågade var jag bodde (Nerede yaşadığımı sordu) |
21. | få (almak, edinmek) | – Barnet fick en present (Çocuk bir hediye aldı) |
22. | fånga (tutmak, yakalamak) | – Vi fångade många fiskar (Bir sürü balık tuttuk) |
23. | färga (renklendirmek) | – Han ville färga sitt liv (Hayatını renklendirmek istiyordu) |
24. | förstå (anlamak, kavramak) | – Jag förstår lite svenska (İsveççeyi biraz anlıyorum) |
25. | ge (vermek, uzatmak) | – Kan du ge ett exempel? (Bir örnek verebilir misin?) |
26. | gilla (beğenmek, hoşlanmak) | – Jag gillar inte gröt (Bulamacı sevmem) |
27. | gå (gitmek) | – Jag gillar att gå (Yürümeyi severim) |
28. | gå upp (Yükselmek, artmak) | – Priserna har gått upp (Fiyatlar yükseldi) |
29. | gå ned (Düşmek, azalmak) | – Priserna har gått ned (Fiyatlar düştü) |
30. | göra (yapmak, etmek) | – Vad gör du? (Ne ile uğraşıyorsun / Ne yapıyosun?) |
31. | göra rent (temizlemek) | – Han gör rent i ladugård varje dag (Arhırı her gün temizliyor) |
32. | ha (sahip olmak) | – Hon har blå ögon (Mavi gözleri var) |
33. | ha på sig (giymek) | – Hon hade på sig en blommig klänning (Çiçekli bir fistan giyiyordu) |
34. | handla (alışveriş yapmak) | – Kan du handla i dag? (Bugün alışveriş yapabilir misin?) |
35. | heta (adlandırılmak) | – Jag heter Huseyin (İsmim Hüseyin. / Hüseyin olarak adlandırılıyorum) |
36. | hitta (bulmak) | – Jag hittade en orsak (Bir neden buldun) |
37. | hjälpa (yardım etmek) | – Jag kan hjälpa dig att bära det (Taşıman için yardımcı olabilirim) |
38. | höra (duymak) | – Jag hör inte vad du säger (Ne dediğini duymuyorum) |
39. | jobba (çalışmak) | – Vad jobbar du med? (Ne iş yapıyorsun?) |
40. | koka (kaynatmak, pişirmek) | – Vatten kokar (Su kaynıyor) |
41. | komma (gelmek) | – Varifrån kommer du? (Nereden geliyorsun?) |
42. | komma från (…den gelmek) | – Jag kommer från Turkiet (Türkiye’den geliyorum) |
43. | komma hem (eve gelmek) | – Vill du komma hem till mig? (Evime/bana gelmek ister misin?) |
44. | komma ihåg (hatırlamak) | – Jag kommer inte ihåg ditt namn (Adını hatırlamıyorum) |
45. | komma med (ile gelmek) | – De ville komma med deras hund (Köpekleri ile birlikte gelmek istediler) |
46. | komma till (-e gelmek/varmak) | – Jag kom till en viss slutsats (Belirli bir sonuca vardım) |
47. | känna (tanımak, bilmek) | – Jag känner henne (Onu tanıyorum) |
48. | köpa (satın almak) | – Jag vill köpa en svensk bok (İsveççe bir kitap almak istiyorum) |
49. | köra (taşıt sürmek, götürmek) | – Han kan köra bil (O araba sürebilir) |
50. | laga mat (yemek pişirmek) | – Hon vet inte laga mat (Yemek pişirmeyi bilmiyor) |
51. | leka (oyun oynamak) | – De alla barn leker i skolan. (Bütün çocuklar okulda oyun oynuyor) |
52. | leta efter (aramak, bulmaya çalışmak) | – Jag letar efter en bekant (bir tanıdık arıyorum) |
53. | lyssna (på) (dinlemek) | – Ali lyssnar på svenska musik (Ali isveççe müzik dinliyor) |
54. | lämna (bırakmak) | – Min man lämnar vår son i skolan (Kocam oğlumuzu okula bırakıyor) |
55. | lära sig (öğrenmek) | – Jag lär mig svensk (Ben İsveççe öğreniyorum) |
56. | lära ut (öğretmek) | – Lärare lär ut oss svenska (Öğretmen bize İsveççe öğretiyor) |
57. | läsa (okumak) | – Barnet vill inte läsa boken (Çocuk kitabı okumak istemiyor) |
58. | må (hissetmek) | – Hur mår du? (Nasıl hissediyorsun?) |
59. | måla (boyamak) | – Målare målar väggen (Ressam/boyacı duvarı boyuyor) |
60. | möta (karşılaşmak, rastlamak) | – Jag mötte honom vid tåget (Ona trende rastladım) |
61. | prata (konuşmak, sohbet etmek) | – Jag pratade med henne igår (Onunla dün konuştum) |
62. | resa (seyahat etmek) | – Var vill du resa i sommar (Yazın nereye seyahat etmek istiyorsun?) |
63. | rida (ata binmek) | – Har du någon gång ridit? (Hiç ata bindin mi?) |
64. | ringa (upp) (telefon etmek) | – Ring mig ikväll! (Bana bı akşam telefon et!) |
65. | rita (çizmek) | – Hon ritar en gubbe (Yaş bir adam çiziyor) |
66. | röka (sigara içmek) | – Han röker ett paket (cigarretter) om dagen (O günlük 1 paket sigara içiyor) |
67. | se (görmek) | – Jag vill se honom (Onu görmek istiyorum) |
68. | shoppa (alışveriş yapmak) | – Hon brukar shoppa varje månad (O her ay alışveriş yapar) |
69. | simma (yüzmek) | – Pojken var rädd för att simma (Oğlan yüzmekten korkuyordu) |
70. | sitta (oturmak) | – Vill du sitta på stolen? (Sandalyeye oturmak ister misin?) |
71. | sjunga (şarkı söylemek) | – Hon sjöng några melodier (Birkaç şarkı söyledi) |
72. | skicka (göndermek) | – Kan du skıcka paketet på posten? (Paketi posta ile gönderebilir misin?) |
73. | skriva (yazma) | – Att skriva tar mycket tid (Yazma çok zaman alıyor) |
74. | sluta (bitirmek) | – Han slutade sitt tal (O konuşmasını bitirdi) |
75. | sova (uyumak) | – Hon gillar mycket att sova (O uyumayı çok seviyor) |
76. | sparka (tekme atmak) | – Hästen sparkade bakut (At çifte attı) |
77. | spela (oynamak) | – Vill du spela fotball med mig? (Benimle futbol oynamak ister misin?) |
78. | springa (koşmak) | – De sprang omkring i skogen (Ormanın etrafında koştular) |
79. | stanna (durmak, kalmak) | – Stanna hemma från jobbet (İşe gitmeyip evde kalmak) |
80. | studera (okumak, öğrenim yapmak) | – Hennes pappa studerar på universitet (Onun babası üniversitede okuyor) |
81. | städa (temizlemek) | – Du måste städa hem i dag (Bugün evi temizlemek zorundasın) |
82. | stänga (kapatmak) | – Kan du stänga dörren? (Kapıyı kapatabilir misin?) |
83. | svara (cevaplamak) | – Var snäll och svara min fråga (Lütfen sorumu cevapla) |
84. | säga (söylemek, demek) | – Hon säger elakheter om honom (O, onun hakkında kötü sözler söylüyor) |
85. | ta (almak) | – Jag tar tillbaka det (Bunu geri alıyorum) |
86. | ta med sig (yanında getirmek) | – Har du tågit dig pappret? (Evrakı yanına aldın mı?) |
87. | tala (konuşmak) | – Jag talar svenska (İsveççe konuşuyorum) |
88. | titta (på) (bakmak) | – De tittar inte på TV (Televizyon izlemezler) |
89. | titta upp (yukarı bakmak) | – Titta inte upp! (Yukarı bakmayın!) |
90. | titta ut (dışarı bakmak) | – Öppna fönstret och titta ut! (Pencereyi aç ve dışarı bak!) |
91. | tro (inanmak, sanmak, zannetmek) | – Vi trodde att det skulle gå bra (İyi olacağını sandık) |
92. | träffa (karşılaşmak, rastlamak) | – Jag träffade henne på gatan (Onunla sokakta karşılaştım) |
93. | tvätta (çamaşır yıkamak) | – Kan du tvätta kläder den här veckan? (Bu hafta çamaşırları sen yıkayabilir misin?) |
94. | tvätta sig (yıkanmak) | – Man bör tvätta sig minst en gång i veckan (Kişi en az haftada 1 kez yıkanmalı) |
95. | tycka (düşünmek, bir görüşü olmak) | – Jag tycker att du har fel (Kanımca hatalısın / bence yanılıyorsun) |
96. | tycka om (beğenmek, sevmek) | – Barn tycker om pannkaka (Çocuklar gözleme sever) |
97. | vakna (uyanmak) | – Jag vaknade kl. 2 på natten (Gece 2’de uyandım) |
98. | vara (olmak, var olmak) | – Jag har varit i Turkiet (Türkiye’de bulundum) |
99. | vara klar (hazır olmak) | – Kan du vara klar klockan 5.00 imorgon? (Yarın saat 5’te hazır olabilir misin?) |
100. | veta (bilmek) | – Jag vet inte (Bilmiyorum) |
101. | vilja (istemek) | – Han vill inte gå och lägga sig (Gidip yatmak istemiyor) |
102. | vilja ha (sahip olmak istemek) | – Jag vill ha en stor bil (Büyük bir arabaya sahip olmak istiyorum) |
103. | visa (göstermek) | – Kan du visa mig din legitimation? (Bana kimliğini gösterebilir misin?) |
104. | välja (seçmek) | – Vi valde att flytta till Sverige (Isveçe taşınmayı tercih ettik) |
105. | vänta (beklemek) | – De väntade på bussen (Otobüsü beklediler) |
106. | åka (taşıtla gitmek) | – Jag ska åka bil till Turkiet (Türkiye’ye araba ile gideceğim) |
107. | åka hemifrån (evden ayrımak) | – Han brukar åka hemifrån kl. 7 varje dag (O evden hergün saat 7’de ayrlıyor) |
108. | åka iväg (çekip gitmek) | – Hon ville åka iväg (Çekip gitmek istiyordu) |
109. | älska (sevmek) | – Jag älskar dig (Seni seviyorum) |
110. | äta (yemek) | – Barn äter aldrig kött (Çocuklar asla et yemiyor.) |
111. | öppna (açmak) | – Kan du öppna fönstret? (Pencereyi açar mısın?) |
112. | öva (alıştırma yapmak) | – Du bör öva dig att skriva svenska (İsveççe yazma alıştırması yapmalısın) |
Listede 100 ana fiil bulunuyor. Bu ana fiillerden türeyen kalıplar ile beraber 112 adet yapıyor.
İsveççe öğrenirken kullandığım ÜCRETSİZ kaynaklara buradan ulaşabilirsin.
İsveççe Öğrenmek İçin En İyi Ücretsiz Kaynaklar
İçerikleri faydalı buluyorsanız yorum yazarak belirtebilir, anlamadığınız kısımları sorabilirsiniz.
Benimle @huseyineskan instagram hesabım üzerinden iletişime geçebilirsiniz.